1.2.07
Hakkınızda bilinmeyen 5 şey sobesi

Şu sobelenme olayına hep katılmak istiyordum. Yeni arkadaşım Figen sağolsun
beni sobelemiş.Konuda oldukça hoş, aslında blogg aleminde yeni olduğum için
hakkımda bilinen pek bir şey yok :) olsun ben yinede yazcam.

"Hakkınızda bilinmeyen 5 şey"

1- Çocukken annemin çalışmasından hiç hoşlanmazdım. Her gün o işe giderken kapının önüne oturup o gözden kaybolana kadar arkasından ağlardım. Tabii anneannemlerdeysem. Bazende babanneme giderdim. Babanneme gittiysem günüm tamamen rezil olurdu, çünkü orada hiç arkadaşım yoktu.Yapayalnız orda burda dolaşırdım. Anneannemlerdeyken annem öğle tatilinde anneannemlere gelirdi. Bababannemlerdeysem onu öğleyin görme şansınıda kaybetmiş olurdum.

2- Orta okulda o kadar tembel bir öğrenciydimki anlatmaya bile utanıyorum.
Ödevlerimi artık onu yapmak zorunda olmayacağım zamana kadar (iş işten
geçmesi) ertelerdim. Matemetikten 1 in üzerinde notum yoktu pardon bir kere 4.5 tan 5 almıştım :). Hep bütünlemelerde geçerdim.Ama lisede o kadar tembel değildim. Hatta bazı derslerde sınıfta en yüksek notları aldığım bile olurdu. Üniversitede de lisedekinden biraz daha iyiydim. Önem verdiğim alan derslerinde çok iyiydim ama İstatistik, matemetik,biyoloji gibi derslerde hep takıldım. Bunu söylemeden geçemiycem. Ölçme değerlendirme dersinin vizesinde sınıfın en iyi sonucunu almama rağmen dönemin en son dersine geç kaldığım için beni derse almayan hocanın dersinden, devamsızlıktan kalmıştım :( Hocaya durumumu anlatıp sınava giriş hakkı vermesini istemek için odasına girdiğimde,kapısına gelen bütüüüünnn öğrencilere yaptığı gibi, beni kapısından kovmuştu.

3-Hayatımın en önemli yılı 1995 yılıdır. İlk aşkımı ve daha sonra evleneceğim adamı o yıl tanıdım.Hayatımın sonuna kadar sahip olacağım mesleğimin okulunu o yıl kazandım.Hayata ve olaylara bakışım o yıl tamamen değişti. İnsanları ve dünyayı o yıl bambaşka bir gözle görmeyi öğrendim. Hayatta her şeyi unutabilirim ama o yıl yaşadığım heyecanlarımı, tutkularımı, duygusal gel-gitlerimi, çekincelerimi, düş kırıklıklarımı asla unutamam.

4- 2000 yılında hayatıma yeni bir yön vermek ve kendi ayaklarım üzerinde
durabilmek için ani bir kararla İstanbul'a gittim ve 4 sene orada yalnız yaşadım, çalıştım. Benim kadar korkak bir insanın yapamayacağı bir şeydi ama başardım. Bu yüzden kendimle her zaman gurur duyuyorum.

5-Aslında tüm kalbimle Ankara ya geri dönmek istiyorum. Ancak Ankara'da
ailelere yakın yaşamanın evliliğimize zarar vereceği korkusuyla, Ankara'ya gitmeyelim diye hep dua ediyorum. Gel gelelim kendi kendime kaldığım zamanlarda, kendimi orada yaşadığımı hayal ederken bulmuyor değilim.

Ben de Sümüklü böcek ve Ege'nin annesi sizleri sobeliyorum.
 
posted by Swayline at 22:03 | Permalink |


1 Comments:


  • At 13:57, Blogger uykucu

    ankaraya bekleriz ama bir yandan da haklısın aileler konusunda .bizde de benim taraf ankara eşimin taraf istanbulda gül gibi geçinip gidiyoruz iki tarafta aynı yerde olsa felaket olurdu eminim...

     
Lilypie 2nd Birthday Ticker